Alkol bağımlılığı, alkol kullanımının uzun süreli ve düzenli bir şekilde devam etmesi sonucu, kişinin alkolü bırakmada güçlük çekmesi, kontrol edemediği içme isteği ve alkol almadığında yoksunluk belirtileri göstermesi durumudur. Alkol bağımlılığı, tıbbi olarak Alkol Kullanım Bozukluğu olarak da adlandırılır. Alkol bağımlılığı, alkolün fizyolojik ve psikolojik etkileri nedeniyle ortaya çıkar. Kişi, alkolü uzun süreli kullanımı sonucunda tolerans geliştirebilir, yani aynı etkiye ulaşmak için daha fazla miktarda alkol tüketmeye başlar. Ayrıca, kişi alkol almadığında yoksunluk belirtileri yaşayabilir. Yoksunluk belirtileri, ellerde titreme, terleme, bulantı, huzursuzluk ve anksiyete gibi rahatsız edici fiziksel ve duygusal belirtileri içerebilir. Alkol bağımlılığı olan kişiler, alkol almak için sürekli bir istek duyarlar ve içme davranışını kontrol etmekte zorlanırlar. Bu durum, kişinin günlük yaşamını, iş, okul ve sosyal ilişkilerini olumsuz yönde etkileyebilir. Aile içi sorunlar, iş kaybı, mali sıkıntılar ve sağlık problemleri alkol bağımlılığına bağlı sorunlardan bazılarıdır. Alkol bağımlılığı, genetik yatkınlık, çevresel faktörler, stres, depresyon ve kişilik özellikleri gibi çeşitli faktörlerin etkileşimi sonucu gelişebilir. Ayrıca, ergenlik döneminde başlayan alkol kullanımı, bağımlılığın gelişme riskini artırabilir. Alkol bağımlılığının tedavisi, uzun süreli ve kapsamlı bir süreç olabilir. Tedavi genellikle psikoterapi (terapi), ilaç tedavisi, sosyal destek ve destek grupları içerir. Bağımlılık tedavisi, kişinin alkol kullanımıyla ilgili davranışları ve düşüncelerini değiştirmeyi ve bağımlılığı yönetmeyi hedefler. Ayrıca, fiziksel yoksunluk belirtilerini hafifletmek ve alkolü bırakma sürecini desteklemek için tıbbi tedaviler de kullanılabilir. Tedaviye erken başlamak ve sürekli destek sağlamak, bağımlılıktan kurtulma şansını artırabilir.